top of page

Covid 19 sonrası ofis tasarımı için çok yazılıp, çizildi; peki MEVCUT ofisler ne yapmalı?

Güncelleme tarihi: 25 Ağu 2020

Zamanında ofis kiralama maliyetlerini fizibıl hale getirebilmek için, katlara mümkün olduğunca fazla insan oturttuk. Şimdi ise “sosyal mesafe” konusu hayatımıza girdi; böylelikle 6 kişilik çalışma masası, bir anda üç kişiye, 4 kişilik olanı iki kişiye, iki kişilikler ise bir kişiye yeter hale geldi. Sadece tekli masalar / odalar aynı kaldı. Bu da kapasitenin neredeyse %50 düşmesi anlamına geldi. Burada toplantı odalarına apayrı bir parantez açmak gerek aslında...

Binalarda iklimlendirme ve havalandırma kapasiteleri sıkıntı yarattı. Giydirme cepheli bir çok plazada açılabilir pencere kanadı yer almazken, olanlar ise emniyet açısından kilitli tutuldu. Alan başına kişi sayısı azalınca, mevcuttaki taze hava efektif kullanılabilir duruma geldi. Artık açılır kanatlar kullanılarak, çalışma saatleri dışında belirli zamanlarda hava akışı yaratılmalıdır. İklimlendirmede ise nem kontrolü önemli hale gelmiştir.

Çay-kahve servisinin yapıldığı self-servis alanlarında da değişiklik olmalıdır. Birçokları kupa bardak kullanmayı sever, ama kullandıktan sonra bunlar ortalıkta öylece kalır. Sonra görevliler bunları toplayıp, bulaşık makinelerinde yıkar. Bulaş riskini artıran bu durumun önüne geçmek için, bir çok işyerinde tek seferlik kullan-at bardakları zorunlu hale gelmelidir. İçeceğimizi hazırlamak için kullanacağımız poşet çaylarımızı, filtre kahvelerimizi, süt tozlarımızı ve şekeri ellerimizle alabilmek için, kullan-at eldiven dispenserleri olmak durumunda. Atıkların toplanması çöp kutularıyla sağlanmaktayken, artık özellikle bu tek kullanımlık malzemelerin ağzı kapaklı / kapalı kutulara atılması için yer ayrılması gerekecek. İnsanların bu duruma alışması, bu kurallara uyması için gerekli ikna, kontrol ve yönlendirme başlı başına bir konu.


Covid-19 sayesinde WC/lavabolarda günümüzde büyük oranda kullanılmakta olan sıvı sabun, tek kullanımlık kağıt havlu gibi ürünlerin yanında el dezenfektanı dispenserleri çoktan yerlerini almaya başladı bile (WC alanlarının hijyeninin sağlanması ayrı olarak ele alınmalıdır). Bunların ofisin çeşitli yerlerinde de (örneğin çay-kahve servis bankolarında, kat giriş kapılarının yanında) kullanıma sunulması zorunlu, ki bir çok işletme bu aşamaya geçti.

Büyük plazalarda en büyük sorunlardan birisi, sabah giriş, öğlen yemek tatili başlangıç ve bitiş saatleri ve işten çıkışlar sırasındaki asansör kapasitelerinin son haddine kadar zorlanması. Hatta bir çok plazada, mevcuttaki yük asansörlerinin de bu amaçla işletmeye açıldığına şahit oldum. Fakat sosyal mesafe dediğimiz şey, mevcutta “Asansör 21 kişilktir” denilen tabelaya rağmen, ancak tıkış tıkış 16 kişinin sığabildiği asansörlere binmeyi değil, herkesin bir köşeyi kaptığı ve ancak 4-6 kişinin bir seferde yolculuk edebildiği düşük kapasiteli kullanımı zorunlu kılacaktır. Bu ise sadece asansörlerin iniş-çıkış sayılarını artırmakla kalmayacak. İşyerine ulaşmaya çalışan kişilerin belki de daha esnek giriş-çıkış saatlerine tabi tutulmasına sebep olacaktır. Bu ise olayı bambaşka bir soruna, servisle gidip, gelenlerin asansör sırasını beklerken, sosyal mesafesini koruyaraktan, nerede bekleyeceğine getirecektir.

Düşündükçe bir çoğumuz yazılanlara ekleyecek soru(n) bulacaktır. Çözümleri ise, bina ve işyeri sahipleri, mimarlar ve mühendisler bir arada bulmak zorundayız.

19 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page